Quantcast
Channel: TiPADAM.COM - Dizi, Film Önerileri, Yorumları ve Analizi
Viewing all 159 articles
Browse latest View live

Anlatamıyorum; Orhan Veli Kanık (Yorum Video Ve Analiz)

$
0
0

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum…

Kişisel Yorum: Orhan Veli Kanık bence çok güzel bir şekilde açıklamış içinde dolup taşanları içinde en derinde bir kilit vurup sakladığı o şahane duyguları anlatamıyorum diyerek buluşturmuş mürekkep ile kağıda.

Her insanın şiirlerden çıkardığı duygular ve anlamlar vardır bu özneldir kimi insan özlem duyarken kimi insan nefreti dile getirir her mısrada. Size gerçekten tavsiye edebileceğim çok az sözle çok şey anlatabilecek bir şiirdir Anlatamıyorum.

diğer eserlerinden çok ayrı tuttuğum sayılı güzellikte bir eserdir bu bence herkesin hayatında bir anlatamıyorum vardır beğenmeniz dileğiyle hepinize şiirli sanatlı günler dilerim.


Anahtar Kelimeler: Orhan Veli Kanıt şiirleri, orhan veli kanıtın anlatamıyorum şiiri, anlatamıyorum şiirinin videolu dinletisi, orhan veli kanıtın en iyi şiiri

Türk Edebiyatının Unutulmaz Şairleri ve Eserleri (En İyi 6 Şairimizin Analizi)

$
0
0
Hepimizin içinde bir şehirdir, ‘Yalnızlık’. Kaçıp kurtulamadığımız, çıkıp gidemediğimiz. Bazen bir çaresizlik, bazen mecburiyettir. Günümüz insanının en onulmaz yarasıdır. Herkesin sol cebinde bir yerde sallanıp durur yalnızlık. Aslında ne söylesek beyhude olacaktır. Yani herkesin yalnızlığı kendine. Biz en iyisi mi şiirlere bırakalım bu işi.

‘Yalnızlık paylaşılmaz’ demiş, Özdemir ASAF. Nasıl da berrak söylemiş. Yalnızlık daha yalın nasıl anlatılabilir ki? Ya da başka söze hacet var mıdır?


YALNIZLIK PAYLAŞILMAZ – Özdemir ASAF

Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan
Dışından anlaşılmaz.

Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan.
Paylaşılmaz.

Bir düşün' de beni sana ayıran
Yalnızlık paylaşılmaz
 Paylaşılsa yalnızlık olmaz.


 ‘Yalnızlık,  bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.’ Mısraı yalnızlığın tanımlanmış en somut, en hazin hali olsa gerek. Şiirimizin en büyük üstadlarından Cemal Süreya’ nın eşsiz şiirlerinden biri.



EŞDEĞERİYLE YAN – Cemal SÜREYA

Eşdeğeriyle yan yana yürürken
Cehennem sokağında birey olmak,
Ve en inceldikten sonra
İlkel sözcüklerle konuşmak seninle

Saat beş nalburları pencerelerden
Madeni paralar gösteriyorlar,
Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.

Hiç bir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


Şiirimizin dönüm noktalarından biri olan Garip akımının öncülerinden Orhan VELİ, yalnızlığı insanın korkularıyla özdeşleştiriyor. Öyle değil mi? Kimi zaman korku vermez mi  yalnızlık?


YALNIZLIK ŞİİRİ - Orhan VELİ KANIK

Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.



 Cumhuriyetimizin ilk öğretmenlerinden gerçek bir edebiyatçı Ahmet Hamdi TANPINAR. Birçoğumuz onu roman yazarı olarak tanıyor olabiliriz. Fakat o Yahya Kemal’in öğrencisi olması dolayısıyla aynı zamanda çok iyi bir şair. Tanpınar’dan ayrılık ve yalnızlığa dair ve “Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı”.


BİR ADIN KALMALI - Ahmet Hamdi TANPINAR

Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet

Sen say ki
Ben hiç ağlamadım
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
Geceleri, koynuma almadım ihaneti
Ve say ki
Bütün şiirler gözlerini
Bütün şarkılar saçlarını söylemedi
Hele nihavent
Hele buselik hiç geçmedi fikrimden
Ve hiç gitmedi
Bir topak kan gibi adın
İçimin nehirlerinden
Evet yangın
Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet nisyan
Evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
Bu sevda biraz nadan
Biraz da hıçkırık tadı
Pencere önü menekşelerinde her akşam

Dağlar sonra oynadı yerinden
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
Sen say ki
Yerin dibine geçti
Geçmeyesi sevdam
Ve ben seni sevdiğim zaman
Bu şehre yağmurlar yağdı
Yani ben seni sevdiğim zaman
Ayrılık kurşun kadar ağır
Gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
Yine de bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç


ÖYLE YALNIZIM Kİ – M.CEMAL

Öyle yalnızım ki
Acınmak şöyle dursun
Unutulmuşum.
Bütün insanlık kör sanki
Ve öyle meyusum ki
Dört bir yanı kuşatır
Başımdaki dümdüz boşluk
Başka her şey yok sanki.
Ben ki ölümsüz idamlık
Ne yana dönsem
Taş duvar gibi kalabalık
Sağır rolünde tüm insanlık.

Bu insanlar ve ben
Bihaber birbirinden
Sormayın nasıl, neden.
Bir bilinmez haldeyim
Varılmaz seferdeyim
Tutup çıkarsa bir deli
Bilmem hangi mahaldeyim
Yerde mi, gökte mi?
Yer altında çıyan mı?
Kaf dağında bir anka’yım
Bilmem hangi makamdayım
Bitmeyen bir akşamın
Dirilmez canındayım.


YALNIZLIK ŞİİRİ  – Atilla İLHAN

Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım
Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin?


Anahtar Kelimeler: En iyi Atilla İlhan şiiri, Atilla İlhan şiirleri resimli, en iyi atilla ilhan sözleri, atilla ilhanın yalnızlık şiiri hakkında detaylı analiz, ahmet hamdi tanpınarın en iyi şiiri, cemal süreyyanın en özel şiiri, cemal sürayanın eşdeğeriyle yan şiiri, c.sureya sözleri resimli, özdemir asaf yalnızlık paylaşılmaz şiiri hakkında analiz, son zamanların en iyi türk şairleri ve şiirleri

Proteus Full İndir ve Ayrıntılı Kurulum [Resimli Anlatım]

$
0
0
Proteus, elektrik-elektronik ile ilgilenen üniversite öğrencilerinin çokça işine yarayan ve profesyonel hayatta da kullanılan faydalı bir yazılımdır. Bu yazılım sayesinde herhangi bir araş gereç satın almaya gerek duymadan her türlü elektronik devre kurulumu yapılabilir. Ayrıca Arduino simulatörü ile hızlı ve kolay bir biçimde yapmak istediğiniz bir çalışmayı Proteus ile test edebilirsiniz. Bu size çalışmalarınızda hız kazandıracaktır.

Proteus programını bilgisayarınıza kurma niyetiyle bu yazıyı okuyorsanız zaten programın ne amaçla kullanıldığını biliyorsunuzdur. O yüzden daha fazla programın kuruluma geçebiliriz.

Programı indirmek için tıklayın : Proteus İndir

Şuanda indireceğiniz sürüm Proteus 7 sürümüdür. Daha üst sürümleri de var ama bu sürüm en stabil ve sorunsuz çalışan sürümdür. Her işinizi görecektir. Daha üst bir versiyona ihtiyaç duyacağınızı sanmıyorum.

Proteus'un bu sürümü Windows 8'e kadar sorunsuz kurulabiliyor fakat Windwos 10'da sorunsuz kuralabilir mi bilemiyorum. O konu hakkında herhangi bir fikrim yok.

Resimleri adım adım takip ederek Proteus programını sorunsuz bir şekilde bilgisayarınıza kurabilirsiniz. Kurulum yaparken ekran görüntülerinin altındaki açıklamaları okumayı da ihmal etmeyin.

İlk önce Proteus 75SP3 Setup adlı dosyaya çift tıklayarak kurulumu açın. Karşınıza şöyle bir pencere gelecek.

Bu adımı direkt olarak "Tamam" diyerek geçin.

Klasik "Next" işlemi.

Tekrardan "Next" diyerek geçin.

Tekrardan "Next"

ÖNEMLİ : Bu kısımda ikinci seçeneği seçmeyi sakın unutmayın!! "Use a licence key installed on a server" kısmı seçili olsun. Ondan sonra "Next" yapın.

"Server" kısmını boş bırakarak "Next" butonuna tıklayın.

Tekrardan "Next" yapın.

Bu adımda da "Next" yapın.

Bu pencere sizde de aynı şekilde ise "Next" yapın..

..Ve kurulumun gerçekleşmesini bekleyin.

Son adımda ise "Finish" ile programın kurulumunu bitirin.



Şimdi sıra geldi programı full sürüme yükseltmeye. Bu adımdan sonrasında crack işlemi gerçekleştirilecek. İndirdiğiniz dosyada aşağıdaki resimden de göreceğiniz üzere LXK Proteus 7.5 adında bir dosya olacak.

Bu dosyanın üzerine sağ tıklayarak, yönetici olarak çalıştırın.


Karşınıza gelecek olan ekranda proteus'un yolunu belirtmeniz gerekiyor. Program otomatik olarak aşağıdaki gibi mevcut kutucuğu kendi kendine dolduracaktır. Doldurmaz ise "Browse..." butonundan siz bu işi gerçekleştirebilirsiniz.

Bu adımda önemli bir adımdır. Burada, eğer ki bilgisayarınız soldaki ekran görüntüsü gibi 32 bit ise  direkt olarak Update butonuna tıklayıp işleminizi bitirebilirsiniz. Fakat, eğer ki bilgisayarınız 64 bit ise, sağdaki ekran görüntüsünden de göreceğiniz üzere "Program Files" ifadesinin yanına, bir boşluk bırakarak (x86) yazıp, ondan sonra Update butonuna tıklamanız gerekecektir.



Karşınıza aşağıkdai gibi bir pencere çıkarsa, kurulumu başarılı bir şekilde gerçekleştirmişsiniz demektir.


proteus, full, indir, download, crack, yama, serial, detaylı, resimli, anlatım

Harry Potter - Unutulmaz sahnelerden 13 gif!

$
0
0



Şüphesiz çoğumuz Harry Potter izlemiş veya okumuşuzdur. J.K. Rowling'in 7 kitap olarak yayınladığı seri dünya çapında milyonlarca kez izlendi. E, benimde sizin ki gibi ''Efsane oğlum bu sahne. Hayır ağlamıyorum tabii ki!'' dediğim sahneler vardır. Yok mu? Başlayalım o zaman.

13-)
                         

Dobby özgür bir elf!Ölüm Yadigarları serisinin ilk filminde bizleri duygulandıran Dobby kesinlikle ölürken özgürdü. Ve arkadaşları yanındaydı..

12-)                         
                      

Beden derslerinde Quidditch oynatsalar ne güzel olur aslında.. Genellikle her filmde gözüken Altın Snitch, Quidditch maçında yakalanırsa 150 puan kazandırır ve maçı bitirir.

11-)             
                         


Ve filmin kötüsü Lord V.. Siz-kim-olduğunu-bilirsiniz de diyebiliriz he. İsmini anmayalım.


10-)
             
                       

Karar sizin dostlarım! 7 film boyunca her kelimesi replik olan Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore.

9-)
                       
                        

99 alıp ağlayan kızlardan Hermione Granger. Ron'un da dediği gibi: ''Manyak mısın! O, olmadan 5 dakika nefes alamayız.''

8-)              
                            

Filmin en eğlenceli ikilileri. Kim Weasley ikizleri kadar eğlenceli ve rahat olmak istemez ki. Bütün seri boyunca bizi güldürmüş olsalar da birbirinden ayrı olduklarında birisinin kulağı kopmuş (Ölüm Yadigarları - Part&1) birisi ise ölmüştü. (Ölüm Yadigarları - Part&2)

7-)                     
                        

Şerefe! İlk tanıdığımızda azılı bir suçlu olarak son gördüğümüzde ise Zümrüdüanka Yoldaşlığından olan Sirius Black, Harry'nin sevdiği son akrabası olarak ölmüştü. Çok severdik rahmetliyi, başımız sağolsun.

6-)                         
                           

Hocalar çok ödev verdiklerinde bizde bu duruma düşmüyor değiliz yani. ama burada durum farklı; Harry ailesinin kötülenmesinden hiç ama hiç haz etmez.

5-)
                         


Bellatrix. Filmin en kötü kadınlarından. Hatta en kötü kadını. Çılgın, psikopat. Ne yaptığını bilmeyen ve öldürmekten haz alan tam bir psikopat!

4-)
                         

Hayır, hayır daha fazla yapamam! Albus Dumbledore'un ağladığı bu sahnede hepimizin yüreği cız etti herhalde.

3-)
                           

- Anlamıyor musun? Seni öldürmek zorundayım.. Yoksa o.. O beniöldürecek! + O zaman işini kolaylaştırayım Draco. - Expelliarmus!

2-)                   
                           

Ve Dumbledore'un Severus'a ölümü için rica etmesi..

1-)                 
                          

''- Lily, after all this time? + Always..'' Bana göre bütün serinin en etkileyici repliği. 8 film boyunca bizi Severus Snape'den nefret etmemizi sağladılar ve son filmde, Harry, Severus'un hafızasını incelerken Severus'un bir kahraman olduğunu gördük. 'Severus'un Lily'i sevdiği kadar..' dedik bazen. Tekrar tekrar izlettirdi film kendini, sırf bu replik için. (Ölüm Yadigarları - Part&2)

Anahtar Kelimeler: Harry Potter gif, Harry Potter En iyi Gif, Harry Potter sahneleri gif, Harry Potter - Unutulmaz Sahneler, Harry Potter, Unutulmaz Sahnelerden 13 gif, son zamanların en iyi gifleri, Harry Potter serisinin en iyi gifleri

Haftalık Film Önerileri(27 Kasım-4 Aralık 2015)

$
0
0
Merhabalar,
Uzun bir süre sonra tekrar   sizler için seçtiğimiz 10 film ile karşınızdayız(bu aranın sebebi tabi ki eğitim öğretim yılının başlangıcı) ve bu seferki dağılım yine sizlerden gelen yorumlar ile tekrar değişti,işte  bu haftaki dağılım:
1-Aksiyon Macera (3 Film)
2- Dram (3 Film)
3-Gerilim (1 Film)
4-Komedi (1 Film)

5-Animasyon-Çizgi film (2 Film)
Çok uzatmadan hemen filmlere geçelim:


1-Aksiyon-Macera

Lone Survivor(2013)
Filmin Kadrosu:Mark Whalberg , Taylor Kitsch , Emile Hirsch , Ben Foster , Eric Bana
iMDB Puanı:7.6
Editörün Puanı:7.6
Filmin Konusu:Gerçek bir olaydan sinemalara uyarlanan filmde Red Wing Operasyonu adı verilen bir görevle birlikte dört kişilik Amerikan SEAL ekibi, Taliban lideri Admad Shad'ı ölü ya da diri ele geçirmek için Afganistan'ın Kunar bölgesine gönderilirler. Ancak operasyon sırasında dört kişilik ekipten üçü yaralanır ve aralarından sadece Marcus Luttrell kurtulur. Marcus her ne kadar köylülerin evine sığınmış olsada, geride bıraktığı arkadaşlarının düşüncesi ona ağır gelmeye başlayacaktır.
Editörün Yorumu: Film tam anlamıyla aksiyon  dolu bir süre sonra o kadar alışıyorsunuz ki sanki her dakikasında bir şey olacakmış gibi bir beklentiye giriyorsunuz.Ayrıca filmde  amerikan askerlerini yüceltme teması alttan altta işlenmiş  ama olsun  eğer siz bunun farkındaysanız  ve değilseniz her türlü bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.
The Expendables (2010)
Filmin Kadrosu:Sylvester Stallone ,Jason Statham , Jet Li , Dolph Lundgren , Eric Roberts ,Randy Couture ,Steve Austin
iMDB Puanı:6.5
Editörün Puanı: 6.9
Filmin Konusu:The Expandables bir kiralık savaş timidir ve bu sefer ki görevleri Güney Amerika'da bir ülkeye sızarak, bu ülkenin acımasız dikatatörünü devirmektir.. Fakat görev başlar başlamaz The Expandables grubu herşeyin tam olarak göründüğü gibi olmadığını anlar ve kendilerini tehlikeli bir ihanet ağının içerisinde bulurlar. Görevlerinin tamamlanmasının engellenmesi ve masum bir insanın hayatının tehlikeye atılmasından başka The Expandables grubu daha zor bir durum olan grubun dağılma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Editörün Yorumu: Film beklentilerin çok altında kalmış bir yapım  ama kadro bakımından bakarsak inanılmaz kadrosu filmi izlenebilir kılıyor yani kısacası kurtarıyor . Filmde beğendiğim nokta ise hem aksiyon hem de komedi olması o yüzden bu hafta bu filmi tercih ettim.Serinin ilk filmi olan bu filmi 2 film daha takip etmektedir.Okul başlamadan yakında izlemenizi tavsiye ederim
Red (2010)
Filmin Kadrosu:Bruce Willis Mary-Louise Parker Heidi von Palleske Karl Urban Chris Owens Rebecca Pidgeon Morgan Freeman
iMDB Puanı:7.1
Editörün Puanı:7.2
Filmin Konusu:Emekli CIA ajanı Frank Moses artık sakin bir emekli hayatı yaşıyordur. Fakat bir gün karşısına, kendisini tehdit eden ve yüksek teknoloji silahlarla donanmış bir suikastçı çıkar. Artık hayatı tehlikede olan Frank eski takım arkadaşlarını toplar...
Editör Yorumu :Aksiyon ve Komedi'nin iç içe girdiği,oyuncu kadrosuyla sizi etkileyebilecek filmlerden biridir.Sürekli aksiyon olmasa da özellikle konu oturtulduktan sonra kesintisiz aksiyona hazır olun.2 filmden oluşan bir serinin ilk filmidir.Boş zamanınız varsa izleyin derim.

2-Dram:

Everybody's Fine (2009)
Filmin Kadrosu: Robert De Niro, Drew Barrymore, Kate Beckinsale, Sam Rockwell, Lucian Maisel
iMDB Puanı: 7.2
Editörün Puanı: 7.6
Filmin konusu:Hiçbir aile mükemmel değil. Bir aile ne kadar çok mükemmel gibi görünürse o ailede o kadar çok sır vardır ve Goode ailesinde de durum farklı değil. Frank Goode ailesini ayakta tutabilmek ve mümkün olan her imkâna ulaşmak için fırsat bulduğu her saat çalıştı. Ve beklendiği gibi artık 60 yaşına geldiğinde, zamanın geçip gittiğini ve çocuklarının büyüdüğünü göremediğini fark eder.Zamanı geri döndürüp çocuklarıyla tekrar bir araya gelme hevesiyle Frank ani ve kıtalararası bir yolculuğa çıkar. Ancak kısa sürede karısının ona çocukların durumlarıyla ilgili bilgi verirken, kötü haberleri atladığını ve iyi haberleri abarttığını fark eder.
Editörün yorumu: ‘’İnsanlar değişti, hayat değişti. Biriyle tokalaştığın zaman beş parmağını da geri alabildin mi diye kontrol etmen gerekiyor.”Ağzımda acı-tatlı bir tat bıraktı. Deli gibi iç burkan bir film. İnsanın kendini "baba" gibi hissetmesine neden oluyor. Aynı zamanda, hayatında şartlanmış başarılara yer veremeyip, elde edilen başarısızlıkta boğulan insanları, o şaşkınlıklarını da anlatıyor. Bana kalırsa Robert De Niro’nun en üst düzey (2.) oyunculuk sergilediği bu film en iyi drama örneklerinden biri.
Dallas Buyers Club (2013)
Filmin Kadrosu: Matthew McConaughey, Jennifer Garner, Jared Leto
iMDB Puanı: 8.0
Editörün Puanı: 8.0
Filmin konusu:Teksas’lı elektrikçi Ron Woodroof’un hikayesini anlatan filmde Ron’un kendisine 1986’da HIV- pozitif teşhisi konulduktan sonra, tıbbi kurumlarla ve ilaç şirketleriyle mücadelesi ve alternatif tedavileri arayışı anlatılıyor.
Editörün yorumu:Matthew McConaughey bu filmdeki rolüyle en iyi erkek oyuncu Oscar’ını, Jared Leto ise en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscar’ını aldı. Sanırım oyunculuklar hakkında övgü cümlelerine gerek yok. Çok başarılı bir ‘mücadele’ draması izledim. Eğer konu ilginizi çektiyse kesinlikle film ile birlikte güzel bir yolculuğa çıkacaksınız. -İlaç firmalarının döndürdüğü dolapları ortaya çıkarmak adına daha sağlam ve bilimsel filmler yapılması adına cesaret verici olmasını umuyorum. Zira kimse bu konu üzerine eğilemiyor.-

I Origins (2014)

Filmin Kadrosu: Michael Pitt, Astrid Berges-Frisbey, Brit Marling, Steven Yeun
iMDB Puanı: 7.3
Editörün Puanı: 7.5
Filmin konusu:Bir moleküler biyoloji uzmanı ve partnerleri , laboratuarlarında yaptıkları deneyler sonucunda toplumu derinden sarsacak bazı kanıtlara ulaşırlar. “Another Earth” filminin senaristi ve yönetmeni Mike Cahill, kariyerinin üçüncü filminde din ve bilim arasındaki anlaşmazlığa bambaşka bir yorum getiriyor.
Editörün yorumu: Bir kuş düşünün. Tüm zamanları kısa bir süre içerisinde tecrübe ediyor. Aşk ile öfkenin; korku, eğlence ve üzüntünün şarkısını bir kerede birleştirerek muhteşem bir sesle söylüyor. Ve bu kuş hayatının aşkıyla tanıştığı zaman hem sevinir hem de üzülür. Sevinir çünkü onun için bu bir başlangıçtır. Ve üzülür çünkü çoktan bunun sona ereceğini biliyordur.
2014'ün en iyi filmlerinden biri kanımca. Soundtrack'leri ve oyunculukları ile büyülüyor. Başyapıt olabilme potansiyeli varken yönetmen çıtayı o noktaya taşıyamamış. -kim bilir belki ileride herkes Mike Cahill ismini duyar.- Buna rağmen ortalamanın çok üstünde bir film.
+ 2 sahnede de tüylerimiz diken diken olur. Karakterimizin 2 sahnede de nutku tutulur. Bize ise Radiohead eşliğinde veda edilir.

3-Gerilim:

M (1931)
Filmin Kadrosu: Peter Lorre, Ellen Widmann
iMDB Puanı: 8.4
Editörün Puanı: 8.5
Filmin konusu: Seri cinayetler işleyen çocuk katili Hans Becker tüm şehirde kaosa sebep olur.Nazi-öncesi Almanya'sında Berlin'de yaşayan Hans'a karşı dönemin hükümeti çalışmakta, ancak polis katile ulaşamaz. Polise karşı, yeraltı suç örgütlerinin katilin peşine düşmesi olayların karışmasına sebep olur.
Editörün yorumu: Fritz Lang'ın yönetmenliğini yaptığı gerilim filmi ‘M’; toplum psikolojisi üzerine izlediğim en iyi filmlerden biri. Şu filmi izledikten sonra, almanlar gibi en disiplinli ve soğukkanlı bir milletin bile nasıl dünyayı kana buladığını az çok anlayabiliyorsunuz. Hiç öyle onlarca saat süren ikinci dünya savaşı belgeselleri izlemeden bile, sadece bu filmden gerekli çıkarım yapılabilir.
Çoğu sinema sevdalılarının artık klişeye kaçacak derecede tekrarladığı bir şey vardır; Avrupa Sineması çok daha derinlikli ve ruhu olan sinema. ‘M’ de bu savı destekliyor. - ve hatta nazi partisi iktidara gelince ilk işi filmi yasaklamak olmuş 1934 yılında.- Sinema dahisinin harika filmi mutlaka izlenmeli.

4-Komedi:


Ted (2012)
Filmin Kadrosu:Mark Wahlberg , Mila Kunis , Joel McHale , Giovanni Ribisi , Patrick Warburton
iMDB Puanı:7.0
Editörün Puanı:7.2
Filmin Konusu:Family Guy’ın yaratıcısı Seth Macfarlane, sınırları zorlayan mizah anlayışını hem yazdığı hem yönettiği hem de seslendirdiği AYI TEDDY (TED) ile beyazperdeye getiriyor. Bu canlı-aksiyon animasyon komedide John Bennet isimli bir yetişkinin çocukluk dileği sonucu canlanan ve sürekli el üstünde tutulan yaramaz oyuncak ayısıyla olan hikayesi anlatılıyor.
Editörün Yorumu: Ben gülmüştüm baya tabi  herkesin komedi anlayışı farklıdır ama en azından bir şans verip izlemenizi isterim. Film seri filmdir ve  2 filmden oluşur.Bu dalda fazla rakibi bulunmadığının da altına çizerek hepinize iyi seyirler diyeyim şimdiden...

5-Animasyon-Çizgi Film:


Batman: Assault on Arkham (2014)
iMDB Puanı:7.4
Editörün Puanı:8.0
Filmin Konusu:"Çok beğenilen oyun serisinden uyarlanan filmde Batman hem Joker tarafından kurulan bombayı kurmalı hemde yeni kurulan mistik takımla uğraşmalıdır; İntihar Takımı."
Editörün Yorumu:Cidden çizgi film demeyip izlenmesi gereken filmler arasında yer alıyor seneye vizyona girecek Suicide Squad filmiyle ilgili sizi bilgi sahibi edebilir şimdiden seyredenlere iyi seyirler .

Batman: The Dark Knight Returns (2012)
iMDB Puanı:8.0
Editörün Puanı:8.5
Filmin Konusu:Bruce Wayne emekliliğe zorlanan diğer süper kahramanların çoğu gibi, üzerindeki pelerini çıkarıp atalı tam on sene oldu. Orta yaşın getirdiği olumsuzluklarla karşı karşıya kalan huzursuz Bruce Wayne öfkesini yarış arabaları ve içkiyle yatıştırmaktadır. Ancak yarasa şehrin Mutantlar diye bilinen barbar suçluların eline düştüğünü izlerken Wayne'i çağırmaya devam eder...Harvey Dent'in “İki Yüz” olarak geri dönmesi, sonunda Wayne'in Kara Şövalye şapkasını yeniden takmasını sağlar. Kötü adamı dramatik bir şekilde yakalaması onun suçla savaşa geri dönmesine neden olur. Tabii bunun sonunda, Batman kanun yaptırımının hedefi ve perişan Gotham City'nin yeni umudu haline gelir. Carrie isimli genç bir kız Robin'in yerine geçer ve sonunda Batman'i Mutantların liderinin korkunç saldırısından kurtarır. Yeni bir yardımcıyla güçlenen ve belirli bir amacı olduğu için yeniden enerji toplayan Kara Şövalye Gotham'ı eski ve yeni düşmanlarından korumak için geri dönmüştür...
Editörün Yorumu:Kesinlikle mükemmel bir çizgifilm zaten 8.5 vermemden bunu bazıları hissetmiştir. Yine batman ama bu çizgifilmde de Batman v Superman: Dawn of Justice (seneye vizyona girecek film) hakkında bilgiler  içeriyor. Bence izlenmesi gerek, bu haftaki filmleri izlerseniz seneye çıkacak filmlerin konusu daha kolay anlayacağınızı düşünüyorum,iyi seyirler...
Şimdi de bu hafta için seçtiğimiz oyuncululara bakalım:

Haftanın Aktörü:Charlie Sheen
 Tabi Aktörümüz Charlie Sheen olunca böyle bir resim koymak istedik ki onu biraz da olsun resmiyle anlatabilelim,fazla cümleye gerek yok,son açıklamaları(bkz.HIV hakkında söyledikleri) sonrası hepimizin tepkimizin de aynı bu resimdeki gibi olduğunu belirtiyorum tabi ki :D 
Haftanın Aktristi:Cameron Diaz
 Yine benzer şekilde yıllara meydan okuyan aktrist Cameron Diaz'ı da bu hafta köşemizde konuk ettik,sebebi gündemde fazla olması değil tamamıyla rastlantı sonucu bir haftada 3 Cameron Diaz filmi izlemiş olmam bunu da belirteyim...

 Ayrıca kendi kişisel blogum;Garip Bir Yer'de Mr.Robot,Ali Baba ve 7 Cüceler gibi yapımların İncelemelerini bulabilirsiniz,iyi günler...

Siyah Ve Kırmızı Şiiri (Açıklaması Ve Yazarı)

$
0
0
SİYAH VE KIRMIZI

Bir kadın vardı siyah kadar karanlık,
Kırmızı kadar güçlü ve asil.

Kış günü yağan  yağmur kadar saf,
Ürkek bir çocuğun gözyaşları kadar masum.

Bir kadın vardı yalnızlık kadar ıssız ve soğuk,
Hayalini kuramadığım kadar güzel.

Öyle güzel bakıyordu ki en soğuk günde içimi ısıtacak kadar sıcak,
Sonbaharda esen hırçın rüzgar gibi sert.

Siyah VE Kırmızı gibiydi bu kadın,
Asaletin ve zarafetin anlamıydı sanki.


Evet bazı kadınlar vardır ya zarafet,asalet,güzellik hepsi bir aradadır.Bir gülüşü mutlu eder sizi tüm dünya bir o bir yanadır sizin için bu duyguya ne derseniz deyin orası kişiseldir ama hep mutlusunuzdur.Tıpkı siyah ve kırmızı gibidir bu kadınlar bir bütünün vazgeçilmez en değerli parçaları.
He bu arada soracak olursanız bana bu şiiri o kadınlardan biri yazdırdı. İyi ki tanıdığım biri...






Yazar:Egemen Özmen


Şiir:Siyah Ve Kırmızı








                                                                 





Crossy Road ve Flappy Bird Arasındaki Farklar (Favori Mobil Oyun Analizleri)

$
0
0

Son dönemlerin en popüler mobil oyunlarından olan Flappy Bird ve Crossy Road'ı, bu yazımızda iyice inceleyip; özellikle Crossy Road'ın Flappy Bird'den farklarını açığa çıkartacağız. Önceki seneye ciddi manada damga vuran Flappy Bird, milyonlarca indirilme ve oyunun finalini görebilme adına yapılan birçok çalışma sonucu yerini artık türevlerine bırakıyor diyebiliriz. Daha doğrusu, Flappy Bird tarzında ya da mantığında ''sağlam'' oyunlar piyasaya sürülerek, aynı sükseyi elde edebilme peşine düşüyorlar. İşte tam da bu noktada bu yıla damgasını vuracağını düşündüğümüz ve şimdiden milyonlarca indirilmeye sahip Crossy Road isimli oyunla karşı karşıya geliyoruz!

Crossy Road'taki Amaç Nedir? 

Oyundaki amaç, seçtiğimiz karakteri karşıdan karşıya geçirmektir. Aslında ilk bakışta oldukça kolay gözüken bu oyun, zamanla öyle bir hal alıyor ki oynayanlara sorulduğunda ''anlatılmaz, yaşanır..''şeklinde tanımlandığını dahil belirtmek mümkün. İlk başta tavuk karakteri ile oyuna başlıyorsunuz ve belli belirsiz bir trafik arasından karşıya geçmeye çalışıyorsunuz. Başlarda rahat gözüken oyun, turlar ilerledikçe trafiğinde ciddi anlamda artmasıyla daha da zorlaşıyor. Peki ya sadece trafik mi? Tabi ki hayır. Trafiğin yanı sıra, karşıya geçmenizi zorlaştırmak adına türlü türlü engeller de sizi bekliyor. Yani trafiği aşsanız dahi, yol üzerinde çıkabilecek herhangi bir engel ile de oyununuz mahvolabilir. Peki engellerle sınırlı kalıyor mu? Asla!

Şöyle ki, trafiği ve yoldaki engelleri geçseniz dahi bir anda yukarıdan gelen bir kartalın sizi alıp uçurması da muhtemel tehlikeler arasında yer almakta! Nasıl da yaratıcı öyle değil mi? Flappy Bird oyununda, uçarak geçtiğiniz engelleri Crossy Road oyununda yürüyerek geçiyorsunuz desek; doğru bir tanımlama olacaktır aslında. Ayrıca bölümleri geçtikçe yeni karakterlerin açıldığını da ifade edebiliriz. Ücretli olarak da satılan bu karakterler, tur sonlarındaki çekilişlerle ücretsiz olarak da açılabiliyor.


Crossy Road'ta Para Hilesi Mevcut Mu?  

Oyunla ilgili para şifreleri vs. de internet üzerinde mevcut. Kullanıcı kilitleri için bu yöntemleri de deneyebilirsiniz. Son olarak, oyununuzu kaydetmek isterseniz; böyle bir seçeneğinizin de olduğunu unutmayın. Hatta telefonlarınızın ön kamerasını o anda açıp, kendi resminizle birlikte dahi oyununuzu kaydedebilir ve internet ortamında paylaşabilirsiniz.

Anahtar Kelimeler: Crossy Road detaylı inceleme, Crossy Road ile Flappy Bird farkları, Crossy Road oyunu hakkında her şey, Crossy Road para hilesi, crossy road mobil oyunu para hilesi nasıl yapılır, flappy bird tarzı oyunlar, trafikle ilgili en iyi mobil oyunlar, son zamanların en iyi mobil oyunları

En Güzel Aşk Şiirleri Hayat mı Yaşamak mı Şiiri (Yazarı Ve Konusu)

$
0
0
Hayatmı Yaşamakmı

Hayat neyden ibaretti,
Getirdiklerinden mi,götürdüklerinden mi.
Yoksa her güne umutla bakmakmıydı sadece,
Elinde olanın değerini kaybedince anlamakmı.

Bir çocuk vardı hayat yormuş belli,
Daha kim bilir neler görücek bu hayatta.
Hangi limanlara sığınacak,
Hangi açık denizlerde umutları batacak.

Güçlü olmayı öğrenecek elbet,
Yeni bir güne yeniden doğar gibi başlayacak.
Açık denizlerin engin dalgalarıda batan gemisi,
Şafağın ilk ışıklarıyla zaferle,dimdik duracak dalgaların arasında.

Öğreneceksin be çocuk bu hayatı,
Acıları,kederleri,mutlulukları.
Bakacaksın sende günü gelince aşkın şarabının tadına,
Acı gelecektir belki ilk başlarda ama alışacaksın her şeye alıştığın gibi bu hayatta.

Soruyorum size sizce,
Nefes alıp vermekmiydi hayat.
Yoksa hissetmekmiydi yaşamı her şeyiyle dibine kadar,
seçim sizindir herşey sizin elinizde.




Yazar:Egemen Özmen
 


Düğün Dernek 2: Sünnet Nasıl Bir Film? İzledim-İzlenimlerim

$
0
0

Düğün Dernek, ilk filmiyle büyük başarılara imza atmış ve rekorları alt üst etmişti. Tabi Türkiye'de sinema sektöründe bu tarz bir başarı yaşandı mı devamı mutlaka gelmeliydi kiii öyle de oldu ve Düğün Dernek 2, 4 Aralık 2015 tarihinde bizlerle buluştu. Genellikle ilk filmin çok iyi olmasından kaynaklı, devam filmleri beklentinin bayağı altında olur ama bu defa kesinlikle öyle olmamış diyebilirim! Yani eğer kafanızda soru işaretleri varsa ve hala filme gitmemişseniz bu yazıdan sonra salonlara akın edin! :)

Sağlam bir Ahmet Kural ve Murat Cemcir hayranı olarak, belki objektif bir yazı olmayacak ama mutlaka filme gitmenizi öneririm arkadaşlar. Cumartesi günü yani vizyona girdikten hemen sonra (2. gününde) gittim ben ve salon tamamen doluydu. Filme 5 dakika kala geldik ve önden 3. sırada 2 kişilik yer vardı şansa da öyle oturduk. Bir de şunu da eklemeliyim, kız arkadaşım o gün geri dönüyordu. Uçağı vardı yani ama ona rağmen beni kırmayıp gitmeyi kabul etti ve kendisi de oldukça beğendi filmi. Bizden sonra 1. sıraya kadar doldu salon. Kii bence herkeste bayağı güldü eğlendi. Şahsen ilk filmi de çok beğenmiştim, bunu da gayet beğendim :) Ailecekte rahatlıkla izlenebilir ayrıca.

Filmin konusuna da kısaca değinmek gerekirse; İlk filmde İsmail'in oğlunun düğünü için toplanan ekip, bu kez de İsmail'in torununun sünnet töreni için kolları sıvıyor. Ancak başlarına yine birbirinden komik olaylar gelmesine engel olamazlar. İlk filme göre aksiyonlar ise bayağı farklı olacaktır...

Sanırım filmde sadece 1 tane küfürlü sahne vardı, onu da filmin en mülayim insanı öğretmen abimiz etti ve EFSANE bir küfürdü :) Hala aklıma geldikçe gülüyorum. Kısaca şunu söylüyorum; öneririm.


Anahtar Kelimeler: Düğün Dernek 2 nasıl bir film, Düğün Dernek 2: Sünnet hakkında izleyici yorumları, son zamanların en komik film analizleri, Ahmet Kural ve Murat Cemcir'in en iyi film serileri, Düğün Dernek 2'nin fragmanı, düğün dernek 2:sünnet filminin sinema gişesi, düğün dernek 2 konusu

Victor Frankenstein Nasıl Bir Film? İzledim-İzlenimlerim

$
0
0

Selamlar değerli TipAdam ailesi :) Arka arkaya paylaşımda bulunduğum 2. yazım oluyor bu ve yazıları yazmaya başladığımda gerisini büyük bir iştahla getirdiğimi fark ettim. Sanıyorum ki bu konuyla kalmayacak, hızla dizi ve film analizlerime devam edeceğim. O yüzden mutlaka takipte kalın! :)

Bugünkü konumuz sinemalara bugün (11.12.2015) itibariyle giren Vitor Frankenstein hakkında olacak. Uzun zamandır heyecanla beklediğim ve sabah ilk seansına koşa koşa gittiğim filmle ilgili oldukça hoş düşüncelerim mevcut. Eğer filme gitmek isteyenler, Türk-Avrupa çatışmasına girip Frankenstein düşmanlığından muhakkak uzaklaşmalı ve filmin tadını çıkarmalıdır diye düşünüyorum. Mary Wollstonecraft Shelley'nin unutulmaz karakteri. Kendisi ile ilgili en kafa karıştırıcı sorular:
  1. Frankenstein'in neden geceli gündüzlü iki yıl uğraşıp yarattığı canlı varlığı, varlık gözünü açar açmaz masada bırakıp kaçtığı, 
  2. Yarattigi varligi daha ilk gunden terk etmesine ve sonrasinda hakkinda hic birsey bilmemesine ragmen nasil olup da varligin kotu oldugundan emin oldugu, 
  3. Neden annesiyle mustakbel esini ruyasinda tek bir insanmis gibi gordugu, 
  4. Yakinlari birer birer olurken ve o bunu durdurabilecekken neden agzini acip kimseye tek kelime etmedigi, 
  5. Neden yaratigin tehtidini anlamamazliktan gelip elizabeth'le evlendigidir. 
Bu soruları yanıtlama çabasıyla psikanalitik okumalar devreye girer ve Frankestein ile yaratiginin aslinda farkli karakterler olmadigi, ikisinin bir bakima birbirini tamamladigi ve de edebi/psikanalitik terimlerle anlatilacak olursa Frankestein'in ve yaratigin aslinda ikiz karakterler oldugu (double/doppelganger) ortaya çıkar.


Filmin konusuna gelecek olursak; Mary Shelley'nin klasikler arasına girmiş gotik Romanından daha önce birçok kez uyarlanan film bu sefer, 2012 tarihli Doğaüstü filmine imza atan Max Landis'in senaryosuyla beyazperdeye gelecek. Filmin yönetmen koltuğunda ise Şanslı Slevin filminden sonra birçok televizyon projesinde yer almış Paul McGuigan oturuyor. Filmin genç oyuncuları arasındaysa Jessica Brown Findlay ve Daniel Radcliffe yer alırken, James McAvoy, Andrew Scott, Roderick Turpin ve Mark Gatiss onlara eşlik eden kişiler arasında.

Radikal bilim adamı Victor Frankenstein ve kamburu yüzünden sirklerde eziyet çekerken hekim tarafından kurtarılan keskin zekalı yardımcısı Igor Strausman, (Radcliffe) insanoğlunu ölümsüzlüğe götürmek için eşit bir vizyona sahiptiler. Igor hekime duyduğu hayranlık ve vefa borcuyla onun her dediğini yerine getirmeyi istese de zaman içinde hekimin amaçları ile ilgili şüpheleri oluşmaya başlar. Victor’un deneyleri ilerledikçe ölüleri diriltebilmenin gücü hekimi değiştirmeye başlar ve bu saplantısı ürkütücü sonuçlara yol açar. Igor dahi ve aklını kaybetmiş arkadaşını deliliğin eşiğinden döndürmeye ve yarattığı yaratıkdan korumaya çalışırken Scotland Yard polisi ve ruhunu kaybettiği için sonsuz bir öfkeyle kalan yaratıklar Igor'un yolundaki en büyük engellerdir.


Anahtar Kelimeler: Victor Frankenstein nasıl bir film, Victor Frankenstein filminin fragmanı, Victor Frankenstein filminin izleyici yorumları, Aralık 2015'te vizyona giren Victor Frankenstein hakkımda her şey, Victor Frankenstein inceleme blog yazıları, Victor Frankenstein hakkında detaylı analiz

Pan (2015) Nasıl Bir Film? İzledim-İzlenimlerim

$
0
0

Peter Pan filmlerinin 2015 versiyonu olan ''Pan'' ciddi bir film ekibiyle bizleri karşılıyor diyebiliriz değerli dostlar. Aile/Fantastik türünde olan filmimiz, yaklaşık olarak 2 saat sürmektedir. Yani filme giderken ona göre ayarlayın kendinizi. Şimdiden söylüyorum :) Hele ki Cinemaximum'da filmi izleyecekseniz, ortalama 140 dakikalık bir serüven sizi bekliyor demektir.

Filmin kadrosuna değinmek gerekirse, cümleme ''ciddi bir ekiple'' filmin yaratıldığını söylemiştim zaten; yan o konuda içiniz rahat olursun. Hugh Jacman hiç beklenmedik bir rol kabul etmiş ve üstesinden gelir diye düşünüyorum. Filmin fragmanını izleyince, film konusunda oldukça uğraşıldığı ve beklenenin dışında sonuçlanacağı düşüncesine varıyorum sıradan bir film için Hugh Jackman seçilmezdi esasen efektler ve filmin genel durumuda hoş görünüyor. Film benim tarzım olmamasına rağmen heyecanlandırdı kendi alanında çok iyi yer edinecekmiş gibi duruyor. Şu an için vizyondaki 2. günü ancak daha günler ne gösterir bilemiyoruz tabi ama beklemedeyiz...


Filme fragmanı sonrası büyük bir heyecanla gittim ve memnun da kaldığımı söyleyebilirim. Yani beklentilerimin üstünde bir film oldu. Daha önce internete de düşmüştü film ama sinemada izleyince ayrı bir tadı oluyor yani yalan yok şimdi :) Mutlaka öneririm yani.

Filmin konusuna gelecek olursak: Kimsesiz bir çocuk olan Peter Pan, sihirli bir ada olan Varolmayan Ülke'de (Neverland) yerli halkın kurtarıcı umudu olur. Nitekim kehanete göre adayı yöneten korsan Karasakal'a isyan edecek çocuk, uçabilme yeteneğine sahip olacaktır. JM Barrie'nin klasikleşmiş Peter Pan hikâye sünün bu modern uyarlamasında Pan rolünde Levi Miller, Karasakal rolünde Hugh Jackman ve Kaptan Kanca rolünde Garrett Hedlund bulunmakta.

TipAdam.Com Puanı: 7.7


Anahtar Kelimeler: Peter Pan nasıl bir film, Peter pan filmi hakkında blog yorumları, 2015 yapımı Pan filmine gidenlerin yorumları, Pan filminin fragmanı, Pan filminin oyuncuları, Pan 2015 hakkında her şey

Aksiyon türü çevrim içi oyun: CS:GO!

$
0
0
CS:GO! Counter Strike : Global Offensive'de diyebiliriz. Valve'nin çok oynanan oyunlarından biri. Türkler, Ruslar, İngilizler vb. ülkelerin oynadığı, Counter Strike 1.5 & 1.6 oyunlarının devamı olan oyun benim de favori oyunum.

                       

Erkek çocuklar olarak herkesin Counter Strike macerası vardır. Okuldan kaçıp maç atmalar, ödetmesine maçlar. Ne günlerdi be! Neyse, konuya dönelim..

CS:GO oyunu Valve şirketi tarafından 2012 yılında Steam'de satışa sunuldu ve oyunculara sunuldu. Şuan ki oyunun fiyatı Steam'de 24TL! Yılbaşında indirime girmesi bekleniyor.
              

Yukarıda ki videoda tipAdam takipçileri için küçük bir şov yapayım dedim. CS:GO 'da favori silahım videoda da izlediğiniz gibi AWP. Videoyu beğenmeyi, kanala abone olmayı unutmayın. :) Steam'den de ekliyebilirsiniz; theAltunbicak (Always.)

                     

CS:GO 'dan biraz daha bahsedecek olursak; arayüzü öbür CS oyunlarına kıyasla alakası yok. Daha gelişmiş ve muhteşem. Farklı oyun modları bulunuyor. Bunlar: Rekabetçi, Basit Eğlence, Ölüm Maçı ve Silah Yarışı. İsterseniz Topluluk Sunucularından da çevrim içi serverlara girebilirsiniz.

Kasalar.. Maçların sonunda başarınıza göre kutu kazanırsınız veya pazardan satın alabilirsiniz. 8TL gibi bir ücretle ide bu kasalar açılır. (Kasa Anahtarı) Bu kasalardan ise silahlar çıkar bazen fiyatları 1000 TL bulurken, 0.12 kr silah bile çıkabilir. Oyunda bu işin ticareti yapanlar bile var.

Anahtar Kelimeler: Aksiyon oyunları, CS:GO, Aksiyon türü oyun CS, CS:GO oyun videoları, Aksiyon türü oyun CS:GO, CS:GO hakkında bilgi, Çevrim içi oyunlar hakkında bilgi.

Yayınlanan Kaptan Amerika: İç Savaş Fragmanı İncelemesi!

$
0
0
Çizgi roman/film severlerin uzun süredir beklediği, ha geldi ha gelecek denilen fragman sonunda geldi. (24 Kasım) Haftalarca gruplarda fragman yarın gelecek, Comic Con zamanında gelecek dendi. Comic Con'da olan seyirciler fragmanı izledi ve izlediklerini anlattılar. Ve sonunda bir sabah uyandığımızda fragman yayınlanmıştı!

Dilerseniz ilk fragmanı (Türkçe) izleyelim sonrasında da yorumlara geçelim;

         

Ne fragmandı ama değil mi?! Duygulandık, ağladık, sevindik sıra geldi incelemeye. Gözden kaçan ayrıntılar, merak ettikleriniz ve daha fazlası.

                     

Fragmanı izlerken bir heyecan. Küt! Küt! Fragman başladığında ilk olarak Bucky'i görüyoruz Steve ile bir konuşma içerisinde. Steve eski arkadaşının hala arkadaşı olup olmadığına bakıyor. Bir patlama görüyoruz (Nerede oluyor acaba bu patlama?!) ve sonrasında Bucky'nin peşinde devletin olduğu anlaşılıyor. Bucky'i ölü bir adam olarak kalmasını istiyorlar..

                                      

Devlet artık Kaptanı istemiyor.. Onun ''başına buyruk'' hareketleri bazıları tarafından istenmiyor. Ama Bucky onun en yakın arkadaşı.. (Gardaşımızı satmayız!)

''Yaptıklarının elbet bedeli olacak.''

Fragmanda Tony ile Steve'i karşı karşıya gördüğümüzde Tony, Kaptanın biraz defansif gördüğünü söylüyor. Ve konuşurlarken ikisi de her şeye hazırlıklı gibi.

Fragmandan küçük bir ayrıntı ise Tony ile Steve'in konuştuğu sahneden hemen sonra ki sahnede Sherlock, Hobbit gibi gibi projelerden tanıdığımız Martin Freeman'ı görüyoruz.

                        

''Bazen şu şekilli ağzına bi tane vurasım geliyor.''

Devamını izlediğimizde Sam, Steve'e: ''Sana ateş edenler bana da edecekler.'' diyor. Yani burada Steve'in tarafında olduğunu belirtiyor.

                       

Black Panther gözüktü! Çizgi roman evreninde ki en zengin karakterdir kendisi. Fragmanda şekilli şukullu kıyafetiyle onu gördük. Yakışmış bence.. Marvel film evrenide ona bir merhaba dedi.

İlerlettiğimizde iki tarafın da kapıştığı sahnede Kaptanın tarafı net gözüküyor. Hawkeye, Scarlet Witch, Bucky ve Falcon. Peki napıyorlar? Dövüşüyoruz!

                         

Captain
, Panther'i, Black Panther ise Bucky'i kovalıyor. Hm. Düşündürücü.. Sonrasında Bucky'i, Tony'nin ark reaktörü sökerken görüyoruz. Orada ağzıyla bir şey söylüyor ne o acaba? Forumlarda, gruplarda ''Steve is dead.'' olduğu iddia ediliyor, bilemiyorum..

                        

Tony
'nin kollarında James'i görüyoruz. Albay James (Savaş Makinesi) öldü mü acaba? Ölse fragmanda göstermezlerdi. Gösterirler miydi? Sonrasında başka imkanım yoktu diyen Steve'i duyuyoruz. Bucky onun dostu, bunu yapmak zorundaydı.

''Ben de öyleydim..''

                        

Fragmanın son sahnesine geldik. Son sahnede muhteşem bir dövüş sahnesi görüyoruz. Bucky ile Steve birlikte Tony'i dövüyorlar. Fragmanın en aksiyon dolu sahnelerinden biri bana göre. Tony onlara karşı atak yapacak vakit bile bulamıyor..

Fragmanda Vision, Spider-Man gibi karakterleri göremedik ama telaş etmeyin filmde göreceğiz. İç Savaş, 6 Mayıs 2016'da vizyona girecek!

Anahtar Kelimeler: Captain America: Civil War fragmanı incelemesi, Yayınlanan Captain America filmi. Captain America filmi incelemesi, Captain America: Civil War gözden kaçanlar, İç Savaş filmi incelemesi.

Kötü Kedi Şerafettin Filminin Fragmanı Yayınlandı

$
0
0
Yabancılarda Garfield varsa, bizde de Kötü Kedi Şerafettin var! Onların kedisi miskin, tembel ve yemek yedikçe doymak bilmeyen bir karaktere sahipken, bizim Kötü Kedi Şerafettin ise biraz daha Recep İvedik tarzı bir kedi olmuş. İkisini tek bir filme koysanız çok da iyi yakışırlar.

Kötü Kedi Şerafettin karakteri aslında yeni ortaya atılan bir karakter değil. Kötü Kedi Şerafettin,  karikatürist Bülent Üstün tarafından 1996 yılında L-Manyak dergisinde doğdu. Daha sonrasında ise 2001 yılında Lombak dergisine geçen Bülent Üstün, burada da  çizgi karakterini bir süre daha yaşatmaya devam etmiştir. Kötü Kedi Şerafettin karakterinin bu kadar sevilmesinin nedenini Bülent Üstün, günümüz modern insanının uygarlık adına duygularını dışa vuramaması olarak değerlendiriyor. Kötü Kedi Şerafettin ismi, Bülent Üstün'ün gerçek hayatta beslediği ve 1996 yılında kaybettiği kedisinin adıdır. Bülent üstün yarattığı bu karakter sayesinde ise ün kazanmış bir karikatüristtir.


Kötü Kedi Şerafettin filminde karakterimiz Şerafettin'nin, arkadaşları Martı Rıfkı ve Fare Rıza ile beraber mangal hazırlıkları yapmaya karar vermesi ile türlü türlü maceraların içinde buluyorlar kendilerini. 5 Şubat 2016 tarihinde vizyona girecek olan film, 13 yaş ve üzeri sınıflandırmaya sahip olacak. Bunun sebebi ise filmde çokça argo ve cinsel içerikli kelimelerin geçiyor olmasıdır. Fragmandan anladığımız kadarıyla son derece başarılı olacak bir animasyon filmine benziyor diyebiliriz.

Kötü Kedi Şerafettin filminin fragmanı :



fragman, izle, kötü, kedi, şerafettin

Bizans Oyunları (Geym of Bizans) Nasıl Bir Film? [Detaylı Analiz]

$
0
0

Hey gidi günler heeey... Şu filmin yakında vizyona gireceğini duyduğum ilk andan itibaren içimi bir hüzün kapladı. Ama farklı bir hüzündü bu, diğerlerine benzemeyen bir tarzda. Hani hem hüzünlenir hemde gülümser ya insan, içten içe bir merak uyandırır sizi; ufaktan bir mutluluk falan, hah işte aynen öyle. Kısacası ''heyecanlıyım'' be dostlar!

Gani Müjde'nin ismini gördüğüm gibi heyecanım daha da arttı aslında. Şöyle ki, filmin ismi Bizans Oyunları olup bir de yönetmeni Gani Müjde olunca; haliyle akıllar direk 1999 senesindeki Kahpe Bizans efsanesine gidiyor! Yaa dimi ama, siz de az biraz heyecanlandınız yani kabul edin şimdi :) Şöyle ki, 2000'de yayınlanmış olan Kahpe Bizans benim gibi belki de birçok insanı derinden etkilemiştir komedi adına. Yani özellikle o zamanların şartları düşünülünce, insan bir başka düşünüyor ve ''harbiden efsaneydi be!'' diyebiliyor o film için. Bir de enteresan bir durumu da şöyle belirteyim dostlar; bu film Gani Müjde'nin yönetmenlik koltuğuna oturduğu 2. filmiymiş. İlki hangisiydi hatırladınız mı peki? Evet evet Kahpe Bizans!


Büyük ihtimal Kahpe Bizans'ın devam filmi niteliğinde olacak ve bizleri memnun edecek bir yapım geliyor. Vizyona giriş tarihi olarak 15 Ocak 2016 gösterilmiş. Bu da demek oluyor ki, 15 Ocak'ta sinemalar bizleri bekler :) Şans o ya, finaller de bitmiş oluyor. Tam ara tatilin keyfini çıkartırken, bir de bu filmle tadımız daha da yerine gelecek. Gerçi bizim gibi dizi/film yorumlayan bazı siteleri gezdim. Anlamsızca bir saldırı söz konusuydu bu filme. Ne yalan söylüyüm, ayrı bir üzüldüm o duruma da. Sonuçta ne olursa olsun insan heyecanlanıyor. Evet belki kötü bir yapım çıkacak ortaya, belki daha sonra olumsuz eleştirilere de yer vereceğiz ama şu an için gayet mutlu ve heyecanlı olduğumu ifade edebilirim arkadaşlar... :)

Neyse filmin konusuna da bir giriş yapayım, ondan sonra devam edeceğim konuşmalarıma; Bizanslılar ve Mayalar içinde yaşananların gülmece dolu bir dille beyazperdeye taşındığı filmimizde Tolgahan Sayışman yakışıklı Bizans Prensi ‘Adonis’i, Gonca Vuslateri Bizans Kraliçesi ‘Klitorya’yı, Murat Dalkılıç Bizans Kralı’nın kurnaz kardeşi ‘Muhteris’i, Gürkan Uygun aile reisi Maya Beyi ‘Gazi Magosa’yı, Tuvana Türkay ise onun gözü pek ve güzeller güzeli kızı ‘Ayçörek’i ise canlandıracak. Filmin en gülünç karakterlerinden biri olan ‘Vurkaçoğlu’na ise Ünal Yeter yaşam verecek.


Kahpe Bizans'ın muhteşem kadrosundan sonra, Kahpe Bizans 2 modunda izleyeceğimiz Bizans Oyunları filmini heyecanla bekliyorum diyebilirim. Hey gidi Mehmet Ali Erbil'li, Cem Davran'lı, Cengiz Küçükayvaz'lı Kahpe Bizans'ım benim.....


Bizans Oyunları konusu, Bizans oyunları filminin oyuncuları, Bizans oyunlarının fragmanı, Kahpe bizans 2'nin fragmanı, Kahpe bizans 2 çıkacak mı, Kahpe Bizans 2 hakkında blog yazıları, Bizans Oyunları film müzikleri

Rap Nedir? (Dünyanın En İyi Rap Yıldızları)

$
0
0

Rap Müzik


Rap:

Rap, Hip Hop alt kültürünün bir koludur. Kökeni 1970'lerde özellikle afrika kökenli insanların yaşadığı Amerika'nın kenar mahallelerine, bir diğer deyişle gettolara dayanmaktadır. Kültürel kökeni Amerika'da olmasına karşın, bilinen ilk Rap parçası İtalyan Adriano Celentano'nun Prisencolinensinainciusol şarkısıdır.

RAP'in "Rhytm And Poem" ('Ritim ve Şiir' ya da 'Ritmik Şiir') veya "Rhytmic African Poetry" (Ritmik Afrika Şiiri) sözcüklerinin kısaltması olduğu görüşü yaygın olsa da aslında rap kelimesi, İngilizce sözlük anlamı olarak "ağır eleştiri" anlamına gelmektedir.
Rap, sözlerin müziğin tempo ve ritmine uyarlanarak söylendiği bir yapıdadır. Hiphop kültürünün içindeki başlıca dört elementten biridir. (Rap, DJ'lik, breakdance ve raffiti...) Rap yıllar boyunca değişim geçirmiştir ve rap içinde çeşitli alt türler oluşmuştur. (Gangsta, g-funk vb.)
Rap çoğunlukla hızlı ritmle söylenen sözlerdir. Bu şekilde müziğin temposuna uygun olarak kafiyeli kelimelerden oluşan sözler söylemek de MC'lik olarak adlandırılmaktadır. MC'nin açılımı olarak Master of Ceremonies (Seremoni Ustası), Microphone Control ya da Mic Check (Mikrofon Kontrol) gibi terimler söylenebilir. Rap terimi 1979 yılında keşfedilen iki kayıt sayesinde hip hop ile özdeşleşmiştir. Bunlardan ilki King Tim III'nin Personality Jock'u hip hop'un bilinen ilk kaydı olarak tarihe geçmiştir.

En Ünlü Rap Yıldızları

1. Eminem:Eminem, Rolling Stone dergisinin Tüm Zamanların En Büyük 100 Sanatçısı listesinde 82 numarada yer aldı.  Ayrıca Vibe dergisi tarafından 2008 yılında gelmiş geçmiş en iyi rapçi ilan edildi. Şu ana kadar D12 ile birlikte çıkardığı albümler de dahil olmak üzere toplam 10 albümü (8 solo, 2 D12 ile) Billboard Top 200 listesinde 1. sıraya ulaştı. Ayrıca tüm dünyada 13 teklisi listelerde 1 numara oldu. Aralık 2009’da Billboard dergisi tarafından son on yılın sanatçısı ilan edildi. The Eminem ShowThe Marshall Mathers LP veEncore albümlerinin yine Billboard tarafından son on yılın sırasıyla 3.,7.,ve 40.en çok satan albümleri olduğu açıklandı. Billboard’a göre, Eminem’in iki albümü 2000’lerin en çok satan 5 albümü arasında yer alıyor. Eminem, Birleşik Krallık’ta da 12.5 milyon albüm sattı.

2. Tupac - Me Against The World




2007 itibariyle Tupac Shakur, 75 milyon üzerinde albüm satmayı başarmış ve genç yaşta ölmesine rağmen bu başarıyı yakalayarak En Çok Satan Müzik Sanatçıları listesine girmeyi başarmıştır. Rolling Stone Dergisi tarafından Tüm Zamanların En Büyük 86. Sanatçısıseçilmiştir. Tupac'ın şarkılarının birçoğunun ana teması varoşlardaki şiddet ve zorluklar, ırkçılık, sosyal sorunlar ve Doğu Yakası-Batı Yakası kavgasında diğer rapçilerle yaşadığı sürtüşmelerdi.




3. Jay-Z:Jay-Z,  Def Jam Recordings şirketinin eski ve Roc-A-Fella Records'un şimdiki CEO'sudur. Ayrıca, The 40/40 Club ve New Jersey Nets şirketlerinin kurucularındandır. Amerika Birleşik Devletleri'nde yirmi altı milyondan fazla albüm satan ve çeşitli Grammy Ödülleri'nin sahibi olan Jay-Z; ABD'nin finansal anlamda en başarılı hip hop sanatçıları ve girişimcilerden biridir. Finansal ve müzikal başarılarının yanı sıra, Nas gibi bazı rapçilerle olan anlaşmazlıklarıyla da gündeme gelmektedir.


4. 50-Cent:50 Cent, Get Rich or Die Tryin'(2003) ve The Massacre (2005) albümleriyle şöhrete kavuştu. Büyük bir plak şirketinden çıkardığı ilk albümü, Get Rich or Die Tryin', Amerika Birleşik devletleri'nde sekiz kez platin plak kazandı. 50 Cent aynı zamanda hip hop grubu G-Unit'in de facto lideri olarak da tanındı.



5. Snoop Dogg:Snoop Doggy Dogg, Grammy Ödülü'ne aday gösterilmiş Amerikalı bir rap müzik sanatçısıdır. Snoop Dogg, Batı Yakası hip-hop müziği icra eden bir MC ve Dr. Dre'nin keşfettiği isimlerden biri olarak tanınmaktadır.


Videolar












Arrow 4. Sezon 11. Bölüm Yorumu • Polyanna Dig ve Vefakar Oli

$
0
0
Yorumuma Shadowspire’ın koyunu sonra çıkar oyunu diyerek başlamak istiyorum çünkü örgütün ismi basit bir ‘okey’ den daha çok telaffuz edildi.

Yazdıklarımın baştan sonu ‘spoiler’ içerdiğini belirtmek isterim ki zaten bu bir yorum olduğu için içermemesi acayip olurdu.

Gelelim bölümün yorumuna;

Bölümün başı emekli ajan Lyla ile ekibimizin sakin, akıl verici üyesi Dig ile başlıyor. Dig romantik, Dig cömert... Öyle cömert ki, bakıcının yarım saatlik parası 15 dolar mıymış, aman ne olacak yahu isterse tüm gece kalsın baksın, modunda. Yani Dig para basıyor gizlice, zira para basmıyorsa bu gidişat battığının göstergesidir. Ee Lyla bacım işsiz, Dig de kahraman yani teorik olarak o da işsiz...
Ee para? Ne yiyip içiyorsunuz siz?


Sahnenin devamında Dig vuruluyor, o da yetmiyor bir de arabayla birlikte baya sürükleniyor. Ama adam bana mısın demeden şak diye ayağa kalkıyor. Bizde olsa ‘Biri Ambulansı arasınnnn! Arayın!’ Seslerinin ardını ‘Numarası kaçtı abla?’ Nidaları takip eder. Belki de bu yüzden ülkemden süper kahraman çıkmıyor. Tamer Karadağlı’nın oynadığı ‘Süpertürk’ü saymazsak... Ve lütfen, saymayalım. Zira ülke bunu bir kez daba hatırlamaya hazır değil...



Bizim sarışın Feli’miz ah vah eşliğinde merdivenlerden Oliver’ın kucağından iniyor. ‘Yavaş Oli, dur Oli, bekle Oli’ diye diye çocuğa vicdan azabını yüklüyor. Bizim ki zaten bitkin, ben ne yaptım ne ettim diyerek kendi kendini suçluyor. Bir de Feli arada soğuk espriler yapınca çocuk kafayı iyice, kesin benim suçum, diyerek bozuyor tabiki...

Oliver evde kızcağızı yalnız bırakıp ‘tavuk buzdolabında, pişirirsin sen bebeğim’ tarzı bir cümle ardından gidiyor. Gidiyor gitmesine de, bu kız nasıl ulaşacak buzdolabına diyen yok. Ah Oli ah...

Bu esnada Dig iş peşinde. Koşa koşa, yaram var berem var demeden ARGUS’a gidiyor. Sonrasında suratında tek bir mimik olmayan Wallar bacımız Lyla’ya ‘çaktırmadan’ bir flash bellek veriyor. Sonra ne mi oluyor? Bu ‘harika, özlenen, efsanevi’ eski ajan Lyla, daha ARGUS’tan çıkmadan hatta daha kadının yanından 10 adım uzaklaşmadan laks diye flash belleği çıkartıp Dig’e ‘bakk bakk bana ne verdi’ diye gösteriyor. Lyla bacım, sen ajanlığı mahalle bakkalından mı öğrendin? Ayrıca bölüm sonunda da bir tane adamı yarım saatte bayıltamadın Dig geldi halletti, gözümden kaçmadı sanma.

Dig ve kardeşi garip burunlu Andy abimizin arasında ki tek atışma sözü bölüme de damga vuran ‘Ne bekliyorsun, başkandan öpücük mü?’ Lafıydı sanırım. Koca kardeşliği tek cümleye sıkıştırmışlar... Burayı sevdim. Dig abimiz kardeşine parmaklıklar arasından verip veriştirirken dikkatimi başka bir şey çekiyor. Bu Andy nereye yapıyor? Yani herkes evlere dağılınca bu garibanın ya tuvaleti gelirse... Hiç düşünen yok. Bu esnada Feli bacımızı da düşünen yok çünkü onun da nasıl tuvalete gittiği mechul...

Geçmişten kesitler de görüyoruz ki, suskun Andy abimiz eskiden bıçkın bir delikanlıymış. Abisine iyi gözüküp başlarında ki elemana ‘Annem bana tanımadığın kişilerle iş yapma dedi tımam mııı?’ İçerikli bir konuşma yapıyor. Ardından karşılık olarak ‘Senin yaptığın gider, benim anca hoşuma gider kara çocuk’ adlı bir cevap alıyor. Dig mutlu, Dig evladı oscar almış bir baba gibi sevinçli... Kardeşi kötü yola sapmadan ışıklı yolu seçti sanıyor... Yazık be Dig!

Bölümün devamı atraksiyon, dövüş filan da Dig önüne gelene sıkıyor, Oli gördüğüne oku fırlatıyor. Sonra da çekip gidiyorlar. Ee ya öldülerse? Hani öldürmek yoktu. Savunma olarak ‘öldürücü bir darbe vurmadık biz’ dediler diyelim. Adamlar iki seksen yatıyor, kan kaybından ölmezler mi bunlar? Yazıktır günahtır...

Feli’nin başarısızlığı ve ardından ‘nayır Oli, nartık sizinle nolamam...’ İçerikli bir konuşma geçiyor. Oli ise çareyi antreman yapmakta ve eski, ateşli sevgilisi Laurel ile yapmakta buluyor. Bu arada ben size diyeyim, geliyor bahar ayları gevşer gönül yayları adlı eserinde bahsettiği gibi... Bu kızın Oli’ye yürümesi yakındır.

Bölümün son sahnelerinde olan olayla ilgili bir kaç yorumdan sonra kapanışa geçiyorum...

Bu örgütün başı ARGUS’a bodoslama dalan adam neden 20 dakikan var diyip durdu anlamadım. Resmen Türk klişelerinde birini öldürmek için yarım saat silahı kafaya dayayarak konuşma yapma durumu... Anında tehdit edip hepiciğini tek tek vuraydın, oradan elinde bilgiyle ayrılırdın kardeşşşş. Ama sonucu ne oldu, hüsran...

Bu arada Dig abimizi de alakasız bir monitörden taaaa kendi ‘güvenilir, sistemine sızılamaz’ bilgisayarlarına bağladığı için taktir ediyorum. Demek ki sistemlerine sızılması kolaymış, Feli bir ara şu sistemi yenilesin...

Bölüm bebek bakıcısının parayı kırması, Feli’nin gruba dönmesi, Andy’in artık tuvaletini rahatça yapabileceği bir yere geçmesi ile son buluyor... Ayrıca Andy yeğenine ‘hellö’ filan diyeceğine kendi evladını görse iyi olur. Bu karı onu boşar bu gidişle... Gerçi zaten Andy teoride ölü. Neyse ya... Ne diyorduk? Elbette bölümde böyle absürtlükler olacak be bekliyorduk, başkandan öpücük mü?


Kısmetse Olur Yorum • Ay öldüresi var beni!

$
0
0


Şimdi koltuğunuza uzanın ve gözlerinizi kapatın. Çünkü yorumumda program gibi kafa patlatıcı, şizofrenik etki yaratan bir içerik barındırıyor. 

Öncelikle damat ve gelin adayları diyerek isimlendirmek istemiyorum çünkü ‘ifşa videolarından’ da öğrendiğimiz gibi aralarında evli olan kişiler var bu programda. Şimdi size yok efenim bunlar yalan, bunlar palavra demeyeceğim. Ee zaten orası belli... Bu devirde hangi erkek eski sevgilisine bir sürü kızla oynaştıktan sonra ‘gözlerimde sana olan dev gibi aşkımı nasıl görmezsin fatmamm’ der ki. Bir de bu cümleyi böle böle, dura dura söylemeyeydi iyiydi. Bir ara texti unuttu sandım. 


Gel gelelim benim neden bu yorumu yaptığıma... Dün çok büyük bir hata yaptım arkadaşlar. Yanlışlıkla ‘kısmetse olur’ adlı programın bir videosunu izledim. Durduramadım kendimi... Hadi şunu da, hadi bunu da derken, iş işten geçti. Artık bir bağımlı olmuştum. Fakat onca videoyu izlesem de olayları çözemedim. Sonra oturdum en başından tüm bölümleri hızlıca izledim ama yine anlamadım... Sonra acaba sorun bende mi diye düşünüp tüm sosyal platformlardan yorumları okudum. Yalnız olmadığımı anladım ama beni stalker yaptı Allah’sızlar! Ben eski sevgilimi bu kadar stalklamadım oğlum, günahtır.

Şimdi sizi benimle birlikte bu Bermuda Üçgenine davet ediyorum. Üçgen diyorum ama lafını gelişi... Baya dörtgende var beşgende. Olaylar karışık. 



Şimdi ana karakterlerden biri Melis... Ah o Melis yok mu Melis. Bir sesi var, yangın alarmını çalıştırıp oturup saatlerce dinlemişsin gibi. Beynini yakıyor insanın... Bir de böyle durmadan çığırıyor. Evdekilere mi acısam, onu sevdiğini söyleyen Erdem’e mi bilemedim. Hayır Erdem’i de anlayamıyorum... Neyin kafasını yaşıyor yani? 

Olaylar burda da bitmiyor, Melis Erdem’in arkadaşı Serhan’a yanlıyor... Baya yürüyor. ‘Sana olan aşkımdandır belkiiiii’ diye ağzını yaya yaya konuşuyor. Serhan’da delikanlı(!) gibi ‘ne aşkı bee’ diyerek reddediyor ama Serhan’da başka bir manyak... Ayarsız herifin teki. Elinde bir tesbih, gözlerinde bir buğu, delikanlılığın kitabını yazıyorum diye evdeki bütün kızlara yürüyor. Olayı çözemedim. 



Sonra Serhan’ın 3 senelik eski sevgilisi programa giriyor. Alakayı anlamadım tabi ama senaryo bu şekilde ilerliyor. Burda da bitmiyor eski sevgilileri birbirine kırdırıyorlar. Birinin gitmesi diğerinin kalmasına bağlı oluyor filan... Bakın kafalar müthiş. Yazanlar ne içmiş, yapımcılar ne yemiş, izleyenler neyin kafasında... Bu kısmı anlayan yok henüz. 

Serhan’la sevdiceği Fatma mutlu mesut hayatına devam ederken Melis tekrar Erdem’e yürüyor. Neden? Çünkü Serhan rezerve... 

Fatma gidince Serhan ‘ederim böyle aşkın ızdırabına, sevdiceğimden ayrı kalamam gayrı’ diyerek tası tarağı toplayıp evden ayrılıyor. Buraya kadar benim beynim yandı zaten, sonra dedim yeni bölüm fragmanına bakayım. Baktım anacım... Kavga, kaos, salya ve sümük içeriyordu. Sanırım Melis kaostan besleniyor. Tövbe tövbe...



Kısacası program, 3 kişinin 1 kişiye talip olduğu, tren sisteminin benimsendiği, ya şundadır ya bunda taktiği ile devam etme prensibinde olan ekranları başında izleyen herkese uyuşturu etkisi yapan bir çılgınlık! Ha izlemeye devam edecek misin diye sorarsanız? Abi çok merak ediyorum ya! Başladın mı bırakamıyorsun, öyle de lanet bir şey...

Yani genel olarak anladığımız, Melis Erdem'e, Erdem Melis'e, Melis Serhan'a, Serhan Fatma'ya, Fatma Serhan'a Serhan azcık Melis'e, sonra hepsi bize...

Angry Birds Oyunu Film Oluyor [Fragman]

$
0
0
Mobil platformda oldukça ün salan Angry Birds oyunu film oluyor! Aslında oyunun yapımcıları 3 yıl öncesinden, Angry Birds için bir film çıkaracaklarının sinyallerini vermişlerdi. Yayınlanan fragman ile artık filmin kesin olarak çıkacağını söyleyebiliriz.

Angry Birds filmi 13 Mayıs 2016 tarihinde vizyona girecek. Filmin senaryosu ise Simpsons gibi oldukça başarılı animasyon projesinde yer alan Jon Vitti tarafından yazılıyor. Macera ve komedinin bir arada yer alacağı Angry Birds filmi her yaştan izleyiciye hitap edecek.

Angry Birds filminde, rengarenk kuşlarla dolu mutlu ve huzur dolu bir adada her şey yolunda giderken bir anda yeşil domuzcukların adaya ayak basmasıyla macera başlıyor. Fragmandan edindiğmiz izlenimlere göre ise filmin senaryosu oyun ile bağlantılı olacak şekilde hazırlanmış.



Filmin orjinalinde karakterlerin seslendirmesini Bill Hader, Peter Dinklage, Maya Rudolph gibi başarılı isimler yapacak. Ülkemizde ise seslendirmenin kim tarafından yapılacağı henüz bilinmiyor.

Filme ait diğer fragmanlara, Angry Birds'ün resmi Youtube kanalı üzerinden ulaşabilirsiniz. Buraya tıklayarak Angry Birds'ün resmi Youtube kanalında yer alan tüm Angry Birds animasyonlarına ulaşabilirsiniz.

Duman (Müzik Grubu) Üyeleri Kuruluşu Ve En İyiler

$
0
0
Duman (Müzik Grubu)

Üyeler: Kaan Tangöze
              Batuhan Mutlugil
              Ari Barokas
              Cengiz Baysal



Vokalistliğini KaanTangöze'nin yaptığı Duman grubu, 1999 yılında kuruldu., gitarist Batuhan Mutlugil, bas gitarist Ari Barokas ve baterist Cengiz Baysal'dan oluşan Türk rock grubu.Çok kısa zamanda büyük beğeni kazanarak sevenleri tarafından sempati kazandı.

Kuruluş: Kaan Tangöze doksanlı yılların başında müzik hayatına atılmıştır. Vokal öğrenim görmek amacıyla gittiği Seattle'da müzik hayatına devam etti. Türkiye'de çıkarmak istediği albüm için parçalar hazırladı.Ari Borakas ve Yakup Trana'dan oluşan Türkiye'deki grubu Mad Mademe ile Seatltle ve Los Angeles'da yayınlanan toplama albümlerde yer aldı.Türkiye'ye döndüğünde Blue Blues Band 'de çalan Batuhan Mutlugil'i Mad Madame grubuna dahil etti ve 1999'da Duman grubu kuruldu.


Önerilen Şarkılar:

Yürek
Dibine Kadar
Bu Akşam
Seni Kendime Sakladım
Ah
Helal Olsun
Elleri Ellerime
Aman Aman
Her Şeyi Yak
Sor Bana Pişman mıyım
Köprüaltı
Haberin Yok Ölüyorum

Yorum: Merhaba sevgili okuyucularımız sizlere bir alernatif rock hayranı olarak önerebileceğim en iyi Türk rock gruplarından biridir Duman Grubu.Çoğunuz zaten mutlaka birkaç şarkısını dinlemişsinizdir ama bu grubun hayranı olarak sizlere konserlerine gitmeyi ve yakından takip etmeyi öneririm.Duman grubu belirli yaş gruplarına hitap ederek çokça hayran kitlesine ulaşmayı başarmış köklü eski bir gruptur.Çeşitli şarkılarında güncel olayları dile getirmiş taraflı bir yaklaşım içerisinde bulunsa da her çeşit hayran kitlesine ulaşmayı başarmış ve duyguları çok güzel anlatan şarkılar yaparak beğeni kazanmıştır.





Viewing all 159 articles
Browse latest View live